Öğrenme zahmeti yaşayan çocuk, çoklukla ortalama yahut ortalamanın üzerinde zekâya sahip olsa da soyut kavramları kavramakta ve bir kıssayı yine anlatmakta zorluk çekebilir. Sözleri hatırlamada yavaş olabilirler ve harfleri aksi çevirmek ya da bir kelimeyi geriye yanlışsız okumakta zorluk çekebilirler. Öğrenme zahmeti olan çocuklar, birebir denemede bile tıpkı kelimeyi farklı bir formda heceleyebilirler. Beykent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Kahraman, husus hakkında ebeveynlere bilgiler verdi.

‘‘KAYGI GÖRÜLEBİLİR’’

Kahraman, öğrenme zahmeti yaşayan çocukların en sık karşılaştığı duygusal semptomun şiddetli dert olduğunun altını çizerek, “Çocukların okulda yaşadığı daima hayal kırıklıkları ve baş karışıklıkları nedeniyle korkmaya başlarlar. Bu hisler öğrenme zahmetinin tutarsızlıkları ile daha da şiddetlenir. Başarısızlığı kestirim edebildikleri için, yeni durumlara girmek son derece kaygı verici hale gelebilir. Öğrenme zahmeti yaşayan çocuğun öfkesinin maksadının okullar ve öğretmenler olabileceği üzere, bu öfkeyi ebeveynlerine de yöneltebileceğini söyledi. Bilhassa annelerin bu öfkeye maruz kalabilir. Birden fazla vakit, çocuğun okul sırasında çok derecede pasif bir tutumla öfkesini yansıtmadığı; bununla birlikte, konutun inançlı ortamına girdikten sonra, bu çok güçlü hislerin ortaya çıkabildiğini ve çoklukla anneye yöneltebilir.” biçiminde konuştu.

Öğrenme zahmeti yaşayan çocukların bir diğer sıkıntısının okuduklarını yahut makul bir kelimeyi hatırlayamayacakları için zayıf hafıza üzere zekâ meselesine sahip oldukları algısı olduğunu hatırlatan Kahraman kelamlarına şöyle devam etti: “Ayrıca depresyonun da öğrenme zahmetinde sık görülen bir komplikasyon olabilir. Öğrenme zahmeti yaşayanların birçoklarının depresyonda olmasa da bu cins öğrenme zahmeti olan çocukların ağır keder ve acı hisleri için daha yüksek risk altında oluyorlar.”

”SOSYAL SORUNLARA YOL AÇIYOR”

Öğrenme zahmetinin, öğrenciler için çeşitli toplumsal zorluklar oluşturabildiğinin belirten Süleyman Kahraman, “Rahatsızlık sözleri süratli bir biçimde öğrenmeyi engelleyebilir. Öğrenme zahmetinin bir çocuğun akranlarıyla tipik bir biçimde etkileşimde bulunmasını ve toplumsal durumlarda uygun biçimde karşılık vermesini engelleyebilir. Okulda sınıf arkadaşlarına yetişmek için çok daha fazla çalışmaları gerektiğinden, özgüvenleri bazen çok düşük bir düzeye düşer. Bu çeşit çocuklar, bu tavrın önemli sonuçlarıyla ‘aptal’ olduklarına inanmaya başlarlar. Bu problemler, sınıf arkadaşı tarafından alay konusu olarak daha da berbatlaşabilir.” dedi.

Öğrenme zahmeti yaşayan çocukların, akranlarına kıyasla fizikî ve toplumsal olarak olgunlaşmamış olabileceğini vurgulayan Kahraman, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Çocuklar, toplumsal ipuçlarını okumakta zahmet çekebilir. Toplumsal etkileşimlerde gerekli ferdî aralık ölçüsünden habersiz olabilirler yahut öbür insanların beden lisanına duyarsız olabilirler. Öğrenme zahmeti çoklukla kelamlı lisan fonksiyonunu tesirler. Etkilenen bireyler hakikat sözleri bulmakta zahmet çekebilir, kekeleyebilir yahut direkt soruları yanıtlamadan evvel durabilir. Lisan, akranlarıyla bağlantılarında daha merkezi hale geldiğinde, ergenlik periyoduna girdiklerinde bu onları dezavantajlı bir duruma sokar.”

”KARDEŞLER ORTASI KISKANÇLIĞA NEDEN OLABİLİR”

Çocuktaki öğrenme zahmetinin aile üzerinde de muazzam bir tesire sahip olduğuna vurgu yapan Kahraman, “Öğrenme zahmeti, aileyi çeşitli formlarda tesirler. En bariz olanlardan biri kardeş rekabetidir. Öğrenme zahmeti olmayan çocuklar ekseriyetle ebeveynlerin ilgisinin, vaktinin ve parasının birçoklarını alan öğrenme zahmeti çocuğu kıskanırlar.  Öteki bir mevzu ebeveynler öğrenme zahmeti yaşayan çocuğunun durumunu kabul edemeyebilirler. Bundan ötürü çocuğa çok yüklenme, cezalandırıcı tavra sahip olma, çocuğu suçlama, okulu suçlama üzere eğilimler gösterebilirler. Bu durumlar çocuğun kâfi, gerekli ve uygun takviyesi almalarını zorlaştırır.” sözlerini kullandı.

Ensonhaber